Madde Detay
Manastırlı Mehmed Rifat
(d. 1267/1851 - ö. 1325/1907)
edip, asker, dil ve edebiyat bilimci
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Râşid Efendi’nin oğludur. Manastır’da doğdu. Şiirlerinde Rif’at mahlasını kullanan edibin hayatını, “doğumundan Mekteb-i Harbiyedeki öğrenciliğine kadar”, “Mekteb-i Harbiyedeki öğrenciliğinden Şam’a sürgün edilene kadar” ve “Şam’a sürgün edilmesinden ölümüne kadar” olmak üzere üç devreye ayırmak mümkündür. Hayatının ilk devresine ait bilinenler, doğum tarihi, doğum yeri ve babasının kimliğinden ibarettir. Hayatının ikinci devresinin başladığı Harbiyedeki öğrenciliği sırasında Askerî Okullar Nazırı Süleymân (Hüsnü) Paşa’nın teveccühünü kazanan Mehmed Rif’at, 1289/1872’de kolağası rütbesiyle buradan mezun olduktan sonra Paşa tarafından aynı okulda hocalık görevine getirilir. Bu yıllarda aynı zamanda Darüşşafakada da ders verir. Abdülazîz’in tahttan indirilmesi sırasında Süleymân Paşa tarafından Mehmed Rif’at ve Hasan Bedreddîn’e de görev verilir. Bu olaydan sonra binbaşı rütbesine yükseltilen Mehmed Rif’at, 93 Harbi’ne katılarak Kars Müdafaası’nda görev alır. Savaş dolayısıyla İstanbul’dan ayrılması, Mehmed Rif’at için mesleki açıdan parlak dönemlerin bitişi demektir. Çünkü savaş ve bu savaştaki esirlik günlerinin ardından İstanbul’a dönünce kendisini önemli bir yargılama sürecinin içinde bulacak ve bir daha geri dönememek üzere başkentten uzaklaştırılacaktır. Sorgulama sırasındaki müfettiş raporlarında, Rif’at’ın hal vakasında fiilen görev aldığı ifade edilir. İstanbul’dan uzaklaştırılması uygun görülerek Şam’a tayin edilir. Genç bir subay adayı olarak Harbiyede öğrenci iken Süleymân Paşa’nın elinden tutmasıyla yıldızı parlayan Manastırlı Mehmed Rif’at, bir daha geri dönmemek üzere İstanbul’dan uzaklaştırılmış olur. Böylece Rif’at’ın hayatının üçüncü dönemi başlar. Mehmed Rif’at Şam’a tayin edilirken rütbesi de kaymakamlığa (yarbaylığa) yükseltilmiştir (Koç 1992: 178). Bir süre sonra Haleb’e tayin edilen Mehmed Rif’at, zahiren görevli; ama aslen sürgünde bulunduğu Halep’te vefat etmiştir.
Telif Tiyatro Eserleri:
1. Görenek.
2. Ya Gâzi Ya Şehîd: Eser, Nâmık Kemâl’in Vatan yâhûd Silistre’sindeki ana fikirden yola çıkılarak yazılmıştır.
3. Pakdâmen: Recâizâde Mahmud Ekrem’in Afife Anjelik’inin Türk hayatına uyarlanmış biçimidir.
4. Hüsrev ü Şirin.
5. Hükm-i Dil: Ahmed Midhat’ın Gönül adlı hikâyesinin tiyatroya aktarılmış şeklidir.
6. Delîle yâhûd Kanlı İntikâm.
7. Ebu’l-Alâ yâhûd Mürüvvet.
8. Ebu’l-Fedâ.
9. Nedâmet.
10. Kölemenler.
11. Fakîre yâhûd Mükâfât-ı İffet.
12. Ahmed Yetîm yâhûd Netîce-i Sadâkat.
Tercüme Tiyatro Eserleri:
13. Hud’a ve Aşk: Friedrich Von Schiller’den çeviri.
14. Cleopatre: Madam Emil de Girardin’den çeviri.
15. Antony yâhûd İkmâl-i Nâmus: Alexandre Dumas Pere’den çeviri.
16. Lâleruh: M. Carre ve E. Lucas’dan çeviri.
17. Girofle – Girofla: A. Vanloo ve A. Leterrier’den çeviri.
18. Othello: Orijinali William Shakespeare’e ait eserin Jean François Ducis tarafından yapılmış Fransızca uyarlamasından Türkçeye çevrilmiştir.
19. Karı İntikâmı: Michel Jean Sedaine’den çeviri.
20. Vicdan: Alexandre Dumas Pere’den çeviri.
21. Osman Gâzi (Akyüz 1990).
Hikâyeler:
22. Sadâkat: Vak’ası, Pakdâmen adlı piyesle benzeşen hikâye. Yazarın ifadesine göre bir pantomimden hareketle kurgulanmıştır.
23. Gönüllü / Henüz On Altı Yaşında: Vak’ası bakımından yazarın Ya Gâzi Ya Şehîd adlı tiyatro eseriyle -ufak tefek farklar dışında- aynıdır.
Emsâl Kitapları:
24. Hikâyât-ı Müntahabe: Eser, Beydaba’nın Kelîle ve Dimne, Mevlânâ’nın Mesnevî ve La Fontaine’in fabllerindeki gibi kıssadan hisse çıkarmaya yönelik didaktik metinler ihtiva etmektedir.
25. Sagîr Hikâyât-ı Müntahabe: İçindeki metinlerin bir kısmı Hikâyât-ı Müntahabe’dekilerle aynıdır.
26. Cevahir-i Çehâr-yâr ve Emsâl-i Kibâr: Rif’at’ın ölümünden sonra kızı Ganimet tarafından yayımlanan eser, temelde Reşîd Vatvat’ın dört halifenin özlü sözlerini topladığı dört kitabından yapılmış çevirilerden oluşur.
Edebiyat Bilimi ve Dil Bilgisi Sahasındaki Eserler:
27. Mecâmi’ü’l-Edeb: Üç cilt ve on kitaptan oluşan bir “ilm-i edeb” (edebiyat bilimi) kitabı olan bu eser aslında “tercümeler” adıyla dördüncü cildi de ihtiva edecek şekilde tasarlanmış; ama yazar söz konusu dördüncü cilde dâhil etmeyi düşündüğü bazı eserleri sonradan başka diziler içinde yayımlamıştır.
28. Kavâid-i İlm-i İnşâ': İki cilt. Bünyesinde hem ilm-i inşâ’ ile ilgili teorik bilgileri hem de bu teorik bilgileri örneklendiren metinleri barındıran edebiyat bilimi kitabı.
29. Külliyât-ı Kavâid-i Osmâniyye: İlk ikisi dil bilgisine, son ikisi edebiyat bilimine hasredilmiş dört kitaptan müteşekkil dil bilgisi ve edebiyat bilimi kitabı.
30. Mufassal Nahv-i Osmânî: Ders kitabı olarak hazırlanmış bir eserdir.
31. Mükemmel Osmanlı Sarfı: Ders kitabı olarak hazırlanmış bir eserdir.
32. Hâce-i Lisân-ı Osmanî: İki cilttir. Birinci cilt beş kitaptan, ikinci cilt ise dört kitaptan oluşmaktadır.
Dinî Muhtevalı Eserler:
33. Manzum İlm-i Hâl: 247 beyitten müteşekkil çocuklara yönelik ilm-i hâl.
34. Tuhfetü’l-İslâm (Manzum Olarak İlm-i Hâl, Kısas-ı Enbiyâ’, Sîre-i Muhammediyye).
35. Tazarru’-nâme-i Sinan Paşa’dan Makâlât-ı Müntahabe: Mehmed Rif’at bu kitabını, elinde bulunan Tazarru’-nâme nüshalarından birinden seçtiği parçalara eklediği Sinan Paşa ve eser hakkındaki tanıtım yazısıyla oluşturmuştur. Kitap, yedi sayfalık tanıtım ve değerlendirmeden sonra manzum-mensur karışık 51 bölüm ve “Hâtime”den oluşmaktadır.
36. Mir’âtü’l-İslâm.
Medeniyet Tarihi ve Genel Kültürle İlgili Eserler:
37. Usûl-i Bedâyi’: “Dîbâce”, “Mukaddime”, on “fasıl”, “Hâtime” ve “Hâtimetü’l-Hâtime”den müteşekkil medeniyet tarihi.
38. Hâne: Tam adı Tedâbir-i Menzilden Hâne Bahsi olan bu eser, genel kültür, medeniyet ve halk sağlığı konularını muhtevidir.
39. Menâkıb-ı Tabîiyyât: Dört kitaptan müteşekkildir.
40. Kâmusu’l-Bedâyi’: 1312/1895-1314/1897 arasında Ma’lûmât mecmuasının 31-92. sayıları arasında bazı sayılarda “abaka”dan “barut” maddesine kadar tefrika ansiklopedi.
Askerlikle İlgili Eserler:
41. Delâil-i Askeriyye.
42. Kavâid-i Esâsiyye-i Harbiyye.
43. Süllem-i Rif’at: Askerliğin önemini, kutsiyetini, gereklerini vb. konuları muhtevî.
44. Taburun Sevki ve Muharebesi: Kimliği açıklanmayan “bir Alman taburu kumandanı”na ait bu eser tercümedir.
45. Mühimmât-ı Nâfıa.
46. Taksîm-i Arâzî: Fransızcadan tercüme.
Matematik ve Mimarlıkla İlgili Eserler:
47. Fenn-i Mimârî: Belçikalı Yüzbaşı Lacrarc’ın Fransızca olarak yazdığı eser, Rif’at tarafından dipnot ve ilavelerle Türkçeye çevrilmiştir.
48. Hendese-i Hattiyye.
49. Muhtasar Mimârî: Fransızcadan tercüme.
50. Hendese-i Sathiyye (Hendese-i Musattaha).
51. Münhâniyyât-ı Müsta’mele.
52. Hendese-i Resmiyye ve Tatbîkâtı.
Dergi:
53. Çanta: Belli bir periyoda bağlı olmamakla birlikte “mecmua” diye adlandırılan Çanta’nın mündericatı büyük oranda Rif’at’ın kaleminden çıkmış metinlerden oluşmuştur. Az sayıda olmakla birlikte Çanta’da başkalarının metinlerine de yer verilmiştir.
Yayımlanmayan veya Yayımlanıp Yayımlanmadığı Tespit Edilemeyen Manzum ve Mensur Telif ve Tercüme Eserler:
54. Dîvânçe: El yazısı hâlindeki eseri gören İbnülemin Mahmut Kemal’in verdiği bilgiye göre Dîvânçe, 1 sade Türkçe münâcât ve 1 manzûme, 23 gazel, 18 manzûme, 6 mesnevî, 1 mersiye (Vak’a-i Kerbelâ-yı Pürbelâ), 8 tarih manzumesi, 11 şarkı, 80 kıt’a, 41 beyit, 9 sade Türkçe beyit ve 2 koşmadan mürekkeptir (İnal 1988: 1481).
55. Bazı Eş’âr.
56. Tercüme-i Eş’âr-ı Hikemiyye.
57. Serencamlı Vasiyet yâhûd Defîne.
58. Serdâr-ı Eşkıyâ yâhûd Haydûdlar.
59. Hikemiyât-ı İbni Sînâ.
60. Şuarâ-yı Arab’la Şuarâ-yı Garb.
61. Fâkihetü’l-Hulefâdan Bir İki Hikâye.
62. Yâdigâr-ı Rif’at.
63. Hâdî.
64. Din ve İslâmiyet.
65. Zanniyât ve Hurâfât-ı Avâm.
66. Melbûsât.
67. Sular ve Çayırlar veya Su Başları.
68. Haritalı Kurûn-ı Ûlâ Tarihi.
69. Alâim-i Cevviyye.
70. Mevâlid-i Selâse Bir Nazar.
71. Mutâyebât-ı Fenniyye.
72. Toprak.
73. Münebbihât ve Mev’izeler.
74. Cümel-i Hikemiyye.
75. Leâlî-i Arabiyye.
76. Dürer-i Fârisiyye.
77. Müsellesât-ı Edebiyye.
78. Temsîlât ve Hikâyât.
79. Seyf ü Kalem.
80. Nevâdir-i Celîle.
81. Keşfü’l-Esrâr.
82. Keşfü’r-Rumûz.
83. Keşfü’l-Künûz.
84. Hendese-i Mücesseme:
Mehmed Fif’at’a Ait Olduğu Tahmin Edilen Bir Eser:
85. Feth-i Celîl-i Konstantiniyye ve Bizans İmparatorluğu’nun Sukûtu yâhûd Fâtih Sultan Mehmed İstanbul’u Nasıl Aldı?: (And 1972: 261; Poyraz ve Tuğrul 1967: 231).
Mehmed Rif’at’ın ilk önceleri bir heves şeklinde başlayan ediplik faaliyeti, kısa zamanda tutkulu bir uğraş hâline dönüşmüştür. Rif’at’ın yayım tarihi kesin olarak bilinen ilk eseri, belli bir periyoda sahip olmasa da “mecmua” diye nitelediği ve toplam beş sayı yayımladığı Çanta’nın 1290 tarihli birinci cüz’üdür. Fakat üzerinde yayım tarihi bulunmayan Görenek ile Hüsrev ve Şirin gibi tiyatro eserlerinin de bu dönemlerde, belki de Çanta’nın birinci cüz’ünden önce yayımlanmış olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. O, bu yıllar içinde bir taraftan Çanta’nın üçüncü cüz’ünde yer alan Ya Gazi Ya Şehit ile Pakdamen ve Hükm-i Dil gibi tiyatro eserlerini kaleme alıp yayımlatırken, diğer taraftan da 1292/1875’ten itibaren Harbiyeden arkadaşı Hasan Bedreddîn’le birlikte telif ve çeviri şeklinde kaleme aldıkları “Temaşa” genel başlıklı bir dizi tiyatro eserleriyle edebiyat çevrelerinde adını pekiştirmeye başlar. Bu dizide yer alan eserler, Türk tiyatro edebiyatı tarihi açısından mühim bir merhaledir. Rif’at ve arkadaşı, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı dolayısıyla ara vermek zorunda kaldıkları bu faaliyeti savaş sonrası bir süre daha devam ettirirler; ama Temaşa dizisinin ikinci devresinde yayımlanan eserlerin ilk devredekiler kadar ses getirdiği söylenemez. Mehmed Rif’at’ın 1870’lerin ilk yarısındaki eserleri, Nâmık Kemâl, Ahmed Midhat, Recâizâde Mahmûd Ekrem gibi devrin önde gelen yazarlarına özenti ve onları taklit etme düşüncesinin ürünüdür. 1292/1875 yılında başlayan Temaşa dizisiyle birlikte Mehmed Rif’at’ın tiyatro yazarı olarak kendi kişiliğini oluşturmaya ve taklitçilikten kurtularak özgün eserler vermeye başladığı görülür. Ancak bu, edebiyat anlayışı açısından Mehmed Rif’at’ın yukarıda adı geçen ediplerin etkisinden tamamen uzaklaştığı anlamına gelmez. Özellikle Nâmık Kemâl’in Mehmed Rif’at üzerindeki etkisi bir ömür boyu sürmüştür. Rif’at, Nâmık Kemâl’i üstat olarak benimseyerek hem onun dil ve edebiyatla ilgili fikirlerinden etkilenmiş hem de onunla sağlam bir dostluk kurmuştur. Mehmed Rif’at, hayatı boyunca “seyf ü kalem her cihetle tev’em iki rükün” ilkesini benimsemiş bir aydındır. Zaman zaman askerliği her şeyin üstünde tuttuğunu söylemesine rağmen, kalem faaliyetine de en az askerlik kadar önem vermiştir. O, sürgün yıllarında bile hâlinden şikâyet etmemiş; kutsal bildiği din ve devlet uğruna çalışmaktan geri durmamıştır. Bunu, askerlik mesleği boyunca üstlendiği görevlerde sergilediği tavırdan ve bizzat dine ve askerliğe ait kaleme aldığı eserlerin dışında, diğer edebî eserlerinde de bu iki kutsal kavramı öne çıkarma gayretinden anlamak mümkündür. Rif’at, Osmanlıcılık fikrini benimseyen aydınlardan olmuştur. Hem edebî eserlerindeki Osmanlılık vurgusu hem de Osmanlıcanın Türkçe, Arapça ve Farsçadan müteşekkil müstakil bir lisan olduğuna dair görüşleri bu tercihinin delili olarak gösterilebilir.
Kaynakça
Akyüz, Kenan (1990). Modern Türk Edebiyatının Ana Çizgileri. İstanbul: İnkılâp Kitabevi.
And, Metin (1972). Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu 1839-1908. Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yay.
Bozdoğan, Ahmet (2001). Manastırlı Mehmet Rıfat ve Eserleri Üzerine Bir İnceleme. Doktora Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.
İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergâh Yay.
Koç, Mustafa (1992). "Mehmet Rıfat (Manastırlı)". Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi. C. II. İstanbul: Yapı Kredi Yay.
Poyraz, Türkân ve Tuğrul, Nurnisa (1967). Tiyatro Bibliyografyası (1859-1928). Ankara: Millî Kütüphane Yay.
Sevengil, Refik Ahmet (1968). Türk Tiyatrosu Tarihi III Tanzimat Tiyatrosu. İstanbul: Devlet Konservatuvarı Yay.
Tatcı, Mustafa ve Kurnaz, Cemal (hzl.) (2000). Bursalı Mehmed Tâhir, Osmanlı Müellifleri. C. I. Ankara: Bizim Büro Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. AHMET BOZDOĞANYayın Tarihi: 30.06.2014Güncelleme Tarihi: 20.12.2020Eserlerinden Örnekler
Mecâmi'ü'l-Edeb'den
Edeb-i dersî: İnsanların eltâf-ı kelâm ile ifâde-i meram etmelerine hâdim olan âlâttan ibarettir ki her lisânın mukteziyâtına göre tedvîn ve tensîk edilip:
Elfâzın cevâhir ve mevâddına taalluk eden “lûgat”
Ve yine elfâzın suver ve hey’etine taalluk eden “sarf”
Ve yine elfâzın asâlet ve fer`iyyetleriyle nisbetlerini bildiren “iştikak”
Ve yine elfâzın maânî-i asliyyesiyle terkiblerine âid olan “nahiv”
Ve kelâmı muktezâ-yı hâle tevfîk usûlünü bildiren “maânî”
Ve turuk-ı ifâdenin envâ’ını tavsif eden “beyan”
Ve şi’rin evzânına âid olan “arûz”
Ve yine şi’rin fevâsıl-ı ahvâlini bildiren “kâfiye”
ilimlerinden ibaret sekiz ilm-i aslî ile
Nukûş-ı kitâbı bildiren “hatt”
Ve kitâbet ve hitâbete âid olan “inşâ’ ”
Ve kelâm-ı mevzûna taalluk eden “karz-ı şi’r”
Ve ahvâl-i mâziye kesb-i vukûf eden “târîh”
gibi dört ilm-i fer`îden yani min kıyâsü’l-mecmû’ mezkûr olan on iki ilimden mürekkebdir ki bunlara umûmen “ulûm-ı edebiyye” denir ve husûsî olarak “ilm-i edeb” denildiği zaman “maânî, beyân, arûz, kâfiye, karz-ı şi’r, inşâ’ ilimleri münfehim olur.
Ancak fuzelâ-yı sâlife hazerâtı kelâmın muhasenât-ı lafziyye ve ma’neviyyesini dahî nazar-ı itibâra alarak birtakım sanâyi’-i nefîse ibdâ’ıyla ilm-i edebe “bedî’ ” nâmında diğer bir ilm-i cemîl ilâve buyurmuş olduklarından ilm-i edeb, “maânî, beyân, bedî’, arûz, kâfiye” gibi beş kısm-ı aslî ile “şi’r ü inşâ’ ”dan ibaret iki kısm-ı tatbîkden terekküb etmiştir.” (s.4-5).
Kıt’a
“Nûr-ı encümle yazılmış mesnevîdir kâinat
Ser-tâ-ser esrâr-ı aşkı muhtevîdir kâinat
Şems’e uymuş hem döner hem seyreder arz u nücûm
Sanki bir dârü’s-sema’-i Mevlevîdir kâinat.”
İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergâh Yay. 1483.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 30.06.2014Güncelleme Tarihi: 20.12.2020Eserlerinden Örnekler
Mecâmi'ü'l-Edeb'den
Edeb-i dersî: İnsanların eltâf-ı kelâm ile ifâde-i meram etmelerine hâdim olan âlâttan ibarettir ki her lisânın mukteziyâtına göre tedvîn ve tensîk edilip:
Elfâzın cevâhir ve mevâddına taalluk eden “lûgat”
Ve yine elfâzın suver ve hey’etine taalluk eden “sarf”
Ve yine elfâzın asâlet ve fer`iyyetleriyle nisbetlerini bildiren “iştikak”
Ve yine elfâzın maânî-i asliyyesiyle terkiblerine âid olan “nahiv”
Ve kelâmı muktezâ-yı hâle tevfîk usûlünü bildiren “maânî”
Ve turuk-ı ifâdenin envâ’ını tavsif eden “beyan”
Ve şi’rin evzânına âid olan “arûz”
Ve yine şi’rin fevâsıl-ı ahvâlini bildiren “kâfiye”
ilimlerinden ibaret sekiz ilm-i aslî ile
Nukûş-ı kitâbı bildiren “hatt”
Ve kitâbet ve hitâbete âid olan “inşâ’ ”
Ve kelâm-ı mevzûna taalluk eden “karz-ı şi’r”
Ve ahvâl-i mâziye kesb-i vukûf eden “târîh”
gibi dört ilm-i fer`îden yani min kıyâsü’l-mecmû’ mezkûr olan on iki ilimden mürekkebdir ki bunlara umûmen “ulûm-ı edebiyye” denir ve husûsî olarak “ilm-i edeb” denildiği zaman “maânî, beyân, arûz, kâfiye, karz-ı şi’r, inşâ’ ilimleri münfehim olur.
Ancak fuzelâ-yı sâlife hazerâtı kelâmın muhasenât-ı lafziyye ve ma’neviyyesini dahî nazar-ı itibâra alarak birtakım sanâyi’-i nefîse ibdâ’ıyla ilm-i edebe “bedî’ ” nâmında diğer bir ilm-i cemîl ilâve buyurmuş olduklarından ilm-i edeb, “maânî, beyân, bedî’, arûz, kâfiye” gibi beş kısm-ı aslî ile “şi’r ü inşâ’ ”dan ibaret iki kısm-ı tatbîkden terekküb etmiştir.” (s.4-5).
Kıt’a
“Nûr-ı encümle yazılmış mesnevîdir kâinat
Ser-tâ-ser esrâr-ı aşkı muhtevîdir kâinat
Şems’e uymuş hem döner hem seyreder arz u nücûm
Sanki bir dârü’s-sema’-i Mevlevîdir kâinat.”
İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergâh Yay. 1483.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020Eserlerinden Örnekler
Mecâmi'ü'l-Edeb'den
Edeb-i dersî: İnsanların eltâf-ı kelâm ile ifâde-i meram etmelerine hâdim olan âlâttan ibarettir ki her lisânın mukteziyâtına göre tedvîn ve tensîk edilip:
Elfâzın cevâhir ve mevâddına taalluk eden “lûgat”
Ve yine elfâzın suver ve hey’etine taalluk eden “sarf”
Ve yine elfâzın asâlet ve fer`iyyetleriyle nisbetlerini bildiren “iştikak”
Ve yine elfâzın maânî-i asliyyesiyle terkiblerine âid olan “nahiv”
Ve kelâmı muktezâ-yı hâle tevfîk usûlünü bildiren “maânî”
Ve turuk-ı ifâdenin envâ’ını tavsif eden “beyan”
Ve şi’rin evzânına âid olan “arûz”
Ve yine şi’rin fevâsıl-ı ahvâlini bildiren “kâfiye”
ilimlerinden ibaret sekiz ilm-i aslî ile
Nukûş-ı kitâbı bildiren “hatt”
Ve kitâbet ve hitâbete âid olan “inşâ’ ”
Ve kelâm-ı mevzûna taalluk eden “karz-ı şi’r”
Ve ahvâl-i mâziye kesb-i vukûf eden “târîh”
gibi dört ilm-i fer`îden yani min kıyâsü’l-mecmû’ mezkûr olan on iki ilimden mürekkebdir ki bunlara umûmen “ulûm-ı edebiyye” denir ve husûsî olarak “ilm-i edeb” denildiği zaman “maânî, beyân, arûz, kâfiye, karz-ı şi’r, inşâ’ ilimleri münfehim olur.
Ancak fuzelâ-yı sâlife hazerâtı kelâmın muhasenât-ı lafziyye ve ma’neviyyesini dahî nazar-ı itibâra alarak birtakım sanâyi’-i nefîse ibdâ’ıyla ilm-i edebe “bedî’ ” nâmında diğer bir ilm-i cemîl ilâve buyurmuş olduklarından ilm-i edeb, “maânî, beyân, bedî’, arûz, kâfiye” gibi beş kısm-ı aslî ile “şi’r ü inşâ’ ”dan ibaret iki kısm-ı tatbîkden terekküb etmiştir.” (s.4-5).
Kıt’a
“Nûr-ı encümle yazılmış mesnevîdir kâinat
Ser-tâ-ser esrâr-ı aşkı muhtevîdir kâinat
Şems’e uymuş hem döner hem seyreder arz u nücûm
Sanki bir dârü’s-sema’-i Mevlevîdir kâinat.”
İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergâh Yay. 1483.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Mecâmi'ü'l-Edeb'den
Edeb-i dersî: İnsanların eltâf-ı kelâm ile ifâde-i meram etmelerine hâdim olan âlâttan ibarettir ki her lisânın mukteziyâtına göre tedvîn ve tensîk edilip:
Elfâzın cevâhir ve mevâddına taalluk eden “lûgat”
Ve yine elfâzın suver ve hey’etine taalluk eden “sarf”
Ve yine elfâzın asâlet ve fer`iyyetleriyle nisbetlerini bildiren “iştikak”
Ve yine elfâzın maânî-i asliyyesiyle terkiblerine âid olan “nahiv”
Ve kelâmı muktezâ-yı hâle tevfîk usûlünü bildiren “maânî”
Ve turuk-ı ifâdenin envâ’ını tavsif eden “beyan”
Ve şi’rin evzânına âid olan “arûz”
Ve yine şi’rin fevâsıl-ı ahvâlini bildiren “kâfiye”
ilimlerinden ibaret sekiz ilm-i aslî ile
Nukûş-ı kitâbı bildiren “hatt”
Ve kitâbet ve hitâbete âid olan “inşâ’ ”
Ve kelâm-ı mevzûna taalluk eden “karz-ı şi’r”
Ve ahvâl-i mâziye kesb-i vukûf eden “târîh”
gibi dört ilm-i fer`îden yani min kıyâsü’l-mecmû’ mezkûr olan on iki ilimden mürekkebdir ki bunlara umûmen “ulûm-ı edebiyye” denir ve husûsî olarak “ilm-i edeb” denildiği zaman “maânî, beyân, arûz, kâfiye, karz-ı şi’r, inşâ’ ilimleri münfehim olur.
Ancak fuzelâ-yı sâlife hazerâtı kelâmın muhasenât-ı lafziyye ve ma’neviyyesini dahî nazar-ı itibâra alarak birtakım sanâyi’-i nefîse ibdâ’ıyla ilm-i edebe “bedî’ ” nâmında diğer bir ilm-i cemîl ilâve buyurmuş olduklarından ilm-i edeb, “maânî, beyân, bedî’, arûz, kâfiye” gibi beş kısm-ı aslî ile “şi’r ü inşâ’ ”dan ibaret iki kısm-ı tatbîkden terekküb etmiştir.” (s.4-5).
Kıt’a
“Nûr-ı encümle yazılmış mesnevîdir kâinat
Ser-tâ-ser esrâr-ı aşkı muhtevîdir kâinat
Şems’e uymuş hem döner hem seyreder arz u nücûm
Sanki bir dârü’s-sema’-i Mevlevîdir kâinat.”
İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergâh Yay. 1483.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | AHMED BABA | d. ? - ö. 1887 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | CEVÂNÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | SÂMÎ, Hüssâm | d. ? - ö. 1574\'ten sonra | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | HÜSNÎ, Mehmed Hüsnî Efendi, Konyalı | d. 1851 - ö. 1888 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Faik Reşad | d. 26 Eylül 1851 - ö. 26 Haziran 1914 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | EMRÎ, Murâd Emrî Efendi, Tırnavalı | d. 1851 - ö. 1917 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ÇERKEŞÎ, Mehmet Hilmi | d. 1843 - ö. 1907 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | SALİH BABA | d. 1846 - ö. 1907 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | SEFİL ALİ | d. 1847 - ö. 1907 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Ahmet Cemil Akıncı | d. 1914 - ö. 1 Ocak 1984 | Meslek | Görüntüle |
11 | Atıf Ölmez | d. 1895 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | MEHMED EMÎN FEYZÎ | d. 1862 - ö. 1929 | Meslek | Görüntüle |
13 | Selma Rıza | d. 5 Şubat 1872 - ö. 5 Ekim 1931 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Peyami Safa | d. 2 Nisan 1899 - ö. 15 Haziran 1961 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Hüsnü Açıksöz | d. 1896 - ö. 27 Ağustos 1939 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | HÂKÎ, Mehmed Hâkî | d. ? - ö. 1759 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | MÎRÎ, Mehmed Bey | d. ? - ö. 1672 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | RÂŞİD, Râşid Mehmed Rüstem Efendi, Sivaslı | d. ? - ö. 1863 | Madde Adı | Görüntüle |