Madde Detay
SABRÎ, Ispartalı
(d. 1199/1784 - ö. 1249/1833)
tekke şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mustafa Sabrî olan şair, şiirlerinde Sabrî’yi mahlas olarak kullanmıştır. Isparta’da 1199/1784 yılında doğmuştur. Bahrizade Hacı Hüseyin efendinin ikinci oğlu olan ve Seyyid bir aileye mensup olan Sabrî’nin nesli Hz. Ali’ye ulaşmaktadır. Sabrî, evlenmiş ve bu evlilikten Hüseyin Sabrî adında bir oğlu ile Şerife adında bir kızı dünyaya gelmiştir. Çocukluk ve ilk gençlik dönemi doğduğu şehirde geçen Mustafa Sabrî, ağabeyi Hacı Hasan Şükrü ile beraber ilim tahsil etmek için Isparta’dan ayrıldı. Şairin, Isparta’dan ayrılış tarihi belli değildir. Sabrî; İstanbul, Bursa ve Kayseri’ye gitmiş, bu şehirlerin medreselerinde uzun yıllar ilim öğrenmiştir. İstanbul’da iken Tophane semtinde kaldığı anlaşılan şairin Bursa hakkında övgü dolu sözleri vardır. Mustafa Sabrî, ilim tahsilinden sonra ağabeyi ile birlikte, 1231/1815 yılında Isparta’ya geri dönmüştür. Mustafa Sabrî önce Nakşıbendiliğin Hâlidiyye koluna daha sonra ise Halvetiyye tarikatına intisap etti. Şiirlerinde daha çok Halvetilikten söz eden Sabrî, bu tarikata müntesip bir şair olarak hayatını sürdürmüştür. Sabrî, Halvetî yoluna intisap ettikten sonra tekrar yolculuğa çıkmış, diyar diyar gezmiştir. Gittiği şehirler bilinmemektedir. Şair, şiirlerini bu yolculuk sürecinde yazmıştır. Mustafa Sabrî, şeyhlikten başka bir işle meşgul olmamış sadece müderris olan ağabeyinin 1248/1832 senesinde hacca gitmesi sebebiyle dönüşüne kadar medresede vekâlet etmiştir. Sabrî, ağabeyinin dönüşünden hemen sonra hacca gitmiştir. Hac görevini yerine getirdikten sonra Mekke’de 1249/1833 yılında vefat etmiştir.
Mustafa Sabrî’nin bilinen tek eseri Dîvân' dır. Cemal Kurnaz ve Kaplan Üstüner tarafından ayrıntılı bir inceleme ile yayımlanan divanın bilinen tek yazma nüshası Milli Kütüphane’de TY. A 4346 numarada kayıtlıdır. Divanda toplam olarak 135 şiir, 1 dörtlük ve 4 beyit bulunmaktadır. Beyit ve bentlerden kurulan nazım şekilleri ile kaleme alınan şiirler kafiye harfine göre alfabetik olarak düzenlenmiştir. Şiirlerin bir kısmı aruz bir kısmı ise hece vezniyle kaleme alınmıştır. Divanda üç tane muvaşşah, iki tane muamma ve iki tane de elifname türünde şiir vardır. İlahi aşk ve irfan, şiirlerinin asıl konusunu oluşturur. Divanın sade bir Türkçe ile yazıldığı söylenebilir. Mustafa Sabrî hakkındaki bilgiler, şairin ağabeyinin torunu Hüseyin Hüsnü Özdamar’ın bu divanın sonuna yazdığı nottan öğrenilmektedir.
İnce, duygulu ve ruhları etkileyen bir üsluba sahip olan Mustafa Sabrî, eserinde şiir hakkındaki görüşlerini dile getirmiştir. Sabrî’ye göre şiir, manevi yolculukta yaşanan lezzetin dışavurumu ve marifet denizindeki inciler gibidir. Şiir kısa, büyüleyici ve etkileyici olmalıdır. Hakikatleri mecaz elbisesine büründürerek dile getirmelidir. Bir şairin gönüllere tesir edebilmesi için aşk ateşi ile yanması gerekir; çünkü yanmayan yakamaz. Şiirde ilhamın önemine de işaret eden şaire göre insan, ecel gelmeden önce duygu ve düşüncelerini yazıya dökmelidir.
Kaynakça
Kurnaz, Cemal, Kaplan Üstüner (hzl.) (2013). Ispartalı Mustafa Sabri Divanı. Ankara: Berikan Yay.
Mustafa Sabrî, Divan. Milli Kütüphane. TY. A 4346.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. KAPLAN ÜSTÜNERYayın Tarihi: 23.06.2013Güncelleme Tarihi: 11.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Gel ey zâhid bu meydânda vücûd ile ademden geç
Safâ-yı kalbe kâni’ ol temâşâ-yı İrem’den geç
Varıp her bâb-ı ihsâna şikâyet etme hâlinden
Der-i Mevlâ’da huddâm ol yürü ehl-i keremden geç
Gedâlıkda karâr et mesned-i aksâ bulam dersen
Riyâ sevbin bırak egninden ey sûfî zimemden geç
Geçirmişler elest bezminde nâmın arş-ı a’lâya
Sana lâzım değil şöhret ki var tûğ u alemden geç
Şarâb-ı lâ-yezâlîden içenler mest ü hayrândır
Olurlar kurb-ı ev ednâda hâzır dem bu demden geç
Bugün Mecnûn isen sen de yu destin şevk-ı Leylâ’dan
Ki lâhût bahrına dalıp esîr-i nefs-i kemden geç
Me’âli her kelâmın Sabriyâ çün nokta-i vâhid
Nice bir böyle tatvîl ketb-i esrârı rakamdan geç
Kurnaz, Cemal, Kaplan Üstüner (hzl.) (2013). Ispartalı Mustafa Sabri Divanı. Ankara: Berikan Yay. 106.
İlahi
Vahdet-i sırra varır aşk ile Allâh Hû diyen
Katresin ummân görür aşk ile Allâh Hû diyen
Hubb-ı dünyâyı gönülden yek nefesde çıkarır
Zât-ı a’lâya erer aşk ile Allâh Hû diyen
Nûr-ı Yezdân şâh-ı merdân fahr-ı âlem silkidir
Bunları çün bilmeyenler ya çakal ya dilkidir
Ten ile cân bu ikisi pâdişâhın mülküdür
Cem’ ile farkı sürer aşk ile Allâh Hû diyen
Gâh olur ki arş u kürsî yek nefesde görürüm
Gâh olur ki sır ile Beytü’l-haram’da yürürüm
Gâhi cismim çâk edip cân içre sultân olurum
Mahv ile garka varır aşk ile Allâh Hû diyen
Gâhi katre oluban cûş eylerim deryâ ile
Gâhi Süleymân olup bahs eylerim Ankâ ile
Gâhi Mûsâ olurum söyleşirim Mevlâ ile
Lî ma’a’llâhı yarar aşk ile Allâh Hû diyen
Sabri sûretden geçip özünde buldu bu işi
Her biri bir sırra mebnî ay ü gün yaz u kışı
Enfüsü âfâk ile ta’bîr eder gerçek düşü
Kışra bakmaz lüb arar aşk ile Allâh Hû diyen
Kurnaz, Cemal, Kaplan Üstüner (hzl.) (2013). Ispartalı Mustafa Sabri Divanı. Ankara: Berikan Yay. 159.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 23.06.2013Güncelleme Tarihi: 11.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Gel ey zâhid bu meydânda vücûd ile ademden geç
Safâ-yı kalbe kâni’ ol temâşâ-yı İrem’den geç
Varıp her bâb-ı ihsâna şikâyet etme hâlinden
Der-i Mevlâ’da huddâm ol yürü ehl-i keremden geç
Gedâlıkda karâr et mesned-i aksâ bulam dersen
Riyâ sevbin bırak egninden ey sûfî zimemden geç
Geçirmişler elest bezminde nâmın arş-ı a’lâya
Sana lâzım değil şöhret ki var tûğ u alemden geç
Şarâb-ı lâ-yezâlîden içenler mest ü hayrândır
Olurlar kurb-ı ev ednâda hâzır dem bu demden geç
Bugün Mecnûn isen sen de yu destin şevk-ı Leylâ’dan
Ki lâhût bahrına dalıp esîr-i nefs-i kemden geç
Me’âli her kelâmın Sabriyâ çün nokta-i vâhid
Nice bir böyle tatvîl ketb-i esrârı rakamdan geç
Kurnaz, Cemal, Kaplan Üstüner (hzl.) (2013). Ispartalı Mustafa Sabri Divanı. Ankara: Berikan Yay. 106.
İlahi
Vahdet-i sırra varır aşk ile Allâh Hû diyen
Katresin ummân görür aşk ile Allâh Hû diyen
Hubb-ı dünyâyı gönülden yek nefesde çıkarır
Zât-ı a’lâya erer aşk ile Allâh Hû diyen
Nûr-ı Yezdân şâh-ı merdân fahr-ı âlem silkidir
Bunları çün bilmeyenler ya çakal ya dilkidir
Ten ile cân bu ikisi pâdişâhın mülküdür
Cem’ ile farkı sürer aşk ile Allâh Hû diyen
Gâh olur ki arş u kürsî yek nefesde görürüm
Gâh olur ki sır ile Beytü’l-haram’da yürürüm
Gâhi cismim çâk edip cân içre sultân olurum
Mahv ile garka varır aşk ile Allâh Hû diyen
Gâhi katre oluban cûş eylerim deryâ ile
Gâhi Süleymân olup bahs eylerim Ankâ ile
Gâhi Mûsâ olurum söyleşirim Mevlâ ile
Lî ma’a’llâhı yarar aşk ile Allâh Hû diyen
Sabri sûretden geçip özünde buldu bu işi
Her biri bir sırra mebnî ay ü gün yaz u kışı
Enfüsü âfâk ile ta’bîr eder gerçek düşü
Kışra bakmaz lüb arar aşk ile Allâh Hû diyen
Kurnaz, Cemal, Kaplan Üstüner (hzl.) (2013). Ispartalı Mustafa Sabri Divanı. Ankara: Berikan Yay. 159.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 11.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Gel ey zâhid bu meydânda vücûd ile ademden geç
Safâ-yı kalbe kâni’ ol temâşâ-yı İrem’den geç
Varıp her bâb-ı ihsâna şikâyet etme hâlinden
Der-i Mevlâ’da huddâm ol yürü ehl-i keremden geç
Gedâlıkda karâr et mesned-i aksâ bulam dersen
Riyâ sevbin bırak egninden ey sûfî zimemden geç
Geçirmişler elest bezminde nâmın arş-ı a’lâya
Sana lâzım değil şöhret ki var tûğ u alemden geç
Şarâb-ı lâ-yezâlîden içenler mest ü hayrândır
Olurlar kurb-ı ev ednâda hâzır dem bu demden geç
Bugün Mecnûn isen sen de yu destin şevk-ı Leylâ’dan
Ki lâhût bahrına dalıp esîr-i nefs-i kemden geç
Me’âli her kelâmın Sabriyâ çün nokta-i vâhid
Nice bir böyle tatvîl ketb-i esrârı rakamdan geç
Kurnaz, Cemal, Kaplan Üstüner (hzl.) (2013). Ispartalı Mustafa Sabri Divanı. Ankara: Berikan Yay. 106.
İlahi
Vahdet-i sırra varır aşk ile Allâh Hû diyen
Katresin ummân görür aşk ile Allâh Hû diyen
Hubb-ı dünyâyı gönülden yek nefesde çıkarır
Zât-ı a’lâya erer aşk ile Allâh Hû diyen
Nûr-ı Yezdân şâh-ı merdân fahr-ı âlem silkidir
Bunları çün bilmeyenler ya çakal ya dilkidir
Ten ile cân bu ikisi pâdişâhın mülküdür
Cem’ ile farkı sürer aşk ile Allâh Hû diyen
Gâh olur ki arş u kürsî yek nefesde görürüm
Gâh olur ki sır ile Beytü’l-haram’da yürürüm
Gâhi cismim çâk edip cân içre sultân olurum
Mahv ile garka varır aşk ile Allâh Hû diyen
Gâhi katre oluban cûş eylerim deryâ ile
Gâhi Süleymân olup bahs eylerim Ankâ ile
Gâhi Mûsâ olurum söyleşirim Mevlâ ile
Lî ma’a’llâhı yarar aşk ile Allâh Hû diyen
Sabri sûretden geçip özünde buldu bu işi
Her biri bir sırra mebnî ay ü gün yaz u kışı
Enfüsü âfâk ile ta’bîr eder gerçek düşü
Kışra bakmaz lüb arar aşk ile Allâh Hû diyen
Kurnaz, Cemal, Kaplan Üstüner (hzl.) (2013). Ispartalı Mustafa Sabri Divanı. Ankara: Berikan Yay. 159.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Gel ey zâhid bu meydânda vücûd ile ademden geç
Safâ-yı kalbe kâni’ ol temâşâ-yı İrem’den geç
Varıp her bâb-ı ihsâna şikâyet etme hâlinden
Der-i Mevlâ’da huddâm ol yürü ehl-i keremden geç
Gedâlıkda karâr et mesned-i aksâ bulam dersen
Riyâ sevbin bırak egninden ey sûfî zimemden geç
Geçirmişler elest bezminde nâmın arş-ı a’lâya
Sana lâzım değil şöhret ki var tûğ u alemden geç
Şarâb-ı lâ-yezâlîden içenler mest ü hayrândır
Olurlar kurb-ı ev ednâda hâzır dem bu demden geç
Bugün Mecnûn isen sen de yu destin şevk-ı Leylâ’dan
Ki lâhût bahrına dalıp esîr-i nefs-i kemden geç
Me’âli her kelâmın Sabriyâ çün nokta-i vâhid
Nice bir böyle tatvîl ketb-i esrârı rakamdan geç
Kurnaz, Cemal, Kaplan Üstüner (hzl.) (2013). Ispartalı Mustafa Sabri Divanı. Ankara: Berikan Yay. 106.
İlahi
Vahdet-i sırra varır aşk ile Allâh Hû diyen
Katresin ummân görür aşk ile Allâh Hû diyen
Hubb-ı dünyâyı gönülden yek nefesde çıkarır
Zât-ı a’lâya erer aşk ile Allâh Hû diyen
Nûr-ı Yezdân şâh-ı merdân fahr-ı âlem silkidir
Bunları çün bilmeyenler ya çakal ya dilkidir
Ten ile cân bu ikisi pâdişâhın mülküdür
Cem’ ile farkı sürer aşk ile Allâh Hû diyen
Gâh olur ki arş u kürsî yek nefesde görürüm
Gâh olur ki sır ile Beytü’l-haram’da yürürüm
Gâhi cismim çâk edip cân içre sultân olurum
Mahv ile garka varır aşk ile Allâh Hû diyen
Gâhi katre oluban cûş eylerim deryâ ile
Gâhi Süleymân olup bahs eylerim Ankâ ile
Gâhi Mûsâ olurum söyleşirim Mevlâ ile
Lî ma’a’llâhı yarar aşk ile Allâh Hû diyen
Sabri sûretden geçip özünde buldu bu işi
Her biri bir sırra mebnî ay ü gün yaz u kışı
Enfüsü âfâk ile ta’bîr eder gerçek düşü
Kışra bakmaz lüb arar aşk ile Allâh Hû diyen
Kurnaz, Cemal, Kaplan Üstüner (hzl.) (2013). Ispartalı Mustafa Sabri Divanı. Ankara: Berikan Yay. 159.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | SELÂMÎ, Molla Sinan | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | MÜSLİMÎ, Mîrî Kadı-zâde Müslimî Efendi | d. ? - ö. 1585 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | LÜTFÎ, Ispartalı | d. 1815 - ö. 1871 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ZÂKİR, Kasım Bey | d. 1784 - ö. 1857 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ÂLÎ, Âlî Efendi | d. 1784-85 - ö. 1833 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | SAFÎ, Hacı Mustafa Safî | d. 1784 - ö. 29.12.1846 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | KÂMİL, Receb Kâmil | d. ? - ö. 1833 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HUSREV, Mehmed Husrev Bey, Dramalı | d. ? - ö. 1833 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | TABİBÎ | d. ? - ö. 1833-1840 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | MEHMED FAHREDDÎN, Bursalı | d. 1792 - ö. 1855 | Meslek | Görüntüle |
11 | DÂLÎ, Şeyh Dâli Dede, Kartal Dede | d. ? - ö. 1601 | Meslek | Görüntüle |
12 | SELÂMÎ, Mustafa | d. ? - ö. 1813 | Meslek | Görüntüle |
13 | NAZİFÎ, İsmail | d. 1820 - ö. 1889-1890 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | YAHYA EFENDİ, Tekirdağlı | d. 1794 - ö. 1855 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | DELİ BURAN | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | CİHANGİRÎ, Hasan Burhaneddin Efendi | d. 1563 - ö. 1663 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | FEYZULLAH BABA, Feyzullah Çınar | d. 15.11.1937 - ö. 23.10.1983 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ÂRİF, Abdülbâkî Ârif Efendi | d. 1642-43 - ö. 1713-14 | Madde Adı | Görüntüle |