AYŞE İSMET TEYMÛRÎ

(d. 1256/1840 - ö. 1320/1902)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

1840’ta Kahire’de dünyaya gelmiştir. Geçmişte Mısır’da kültürel ve siyasi olarak çok etkili olan ünlü Teymûrî ailesine mensuptur. Dedesi Muhammed Kâşif, (Muhammed Teymûr bin İsmail bin Ali Kürdî) Fransızların Mısır’dan çıkmasından sonra Osmanlı askerleriyle gelerek Kahire’ye yerleşmiştir (Mey Ziyâde 1995: 16). Ayşe İsmet Hanım’ın babası İsmail Teymûrî ise Hidiviyye Meclisi Başkanı olarak görev yapmış bir şahıstır. Kürt, Türk ve Çerkez karışımı bir aileye mensup olan Ayşe Teymûrî, Çerkez bir cariye ile evlenen İsmail Teymûr Paşa’nın bu evliliğinden dünyaya gelmiştir (İhsanoğlu 2006: 52). Modern Mısır edebiyatı kısa hikâyeciliğinin başarılı ismi, Mahmûd Teymûr'un (1894-1973) halası olup onun çocuk yaşta edebiyata yönlendirilmesinde etkili olan Ayşe İsmet Hanım, çocukluk dönemini onun nasıl yetiştirilmesi gerektiği konusunda birbirleriyle çelişen bir anne-babanın olduğu aile ortamında geçirmiştir. Annesi kızının biçki-dikiş konusunda iyi yetişmesini istemiştir. Ne var ki Ayşe İsmet Hanım, annesinin kendisi için düşündüğü bu yetiştirme tarzının çok uzağındadır. Kendisine göre daha önemli işler peşindedir. Bu önemli işler arasında babası İsmail Teymûr’un sohbet meclisine gelen misafirlerle çeşitli alanlardaki sohbetlerini gizlice dinlemek de vardır (Kalyon 2013: 14). Ayşe İsmet Hanım, yedi yaşından on üç yaşına kadar bir taraftan babasının verdiği, diğer taraftan anlaşmalı hocalarının verdiği dersleri almıştır. Yani çocukluktan itibaren sıkı bir edebî eğitimden geçmiştir. 1854 yılında İstanbullu Mehmet Tevfik Efendi ile evlenerek İstanbul’a yerleşmiş, 1869 yılında annesini, 1872’de babasını, 1875’te ise kocasını kaybetmiştir. Ayşe İsmet Hanım, sevgili kızı Tevhide’yi çaresiz bir hastalıktan kaybederek hayatının en verimli çağında ağır bir üzüntü yaşamıştır. Çok sevdiği kızının ölümü üzerine şiir ve edebiyatla ilgilenmeyi bırakmıştır. Sadece şiirle ilgilenmeyi kesmekle kalmamış, yazdığı şiirlerin bir bölümünü de yakmıştır. Şiirle uğraşmayı bırakarak hadisler ve dini konular üzerine yoğunlaşmaya başlamıştır. 1320/1902’de vefat etmiştir.

Ayşe Teymûrî’yi çeşitli yönleriyle anlatan bir kitap yazan Mey Ziyâde (Mari Ziyâde) kitabının dördüncü bölümünde “Şairenin Evi” başlığı altında Ayşe Teymûrî’nin evinin özellikleri şöyle anlatmaktadır: Ayşe İsmet Hanım’ın evinin en önemli özelliklerinden birisi, dönemin edebiyatçı, şair ve yazarlarını bir araya getirmesidir. Onun evi adeta edebiyatçılar için bir toplanma ve sohbet mekânı olmuştur (Mey Ziyâde 1965: 49).

Arapça, Farsça ve Türkçe başarılı şiirler kaleme alan, Türkçe ile Arapça Dîvân’larının yanı sıra önemli eserleri bulunan Ayşe İsmet Farsça şiirlerinin tamamını yakmış, yakmadığı Türkçe ve Arapça şiirleri ise Dîvân şeklinde hazırlanarak oğlu Mahmud’un ısrar ve gayretleriyle bastırılmıştır. Türkçe ve Arapça olarak kaleme aldığı eserler şunlardır:

1. Dîvân (Şükûfe): 1315/1897-98 yılında Kahire’de basılmıştır. Ayşe İsmet Hanım’ın kendi hayatını anlattığı on dört sayfalık mukaddime ile başlayan Dîvân’da 6 kaside, 54 gazel, manzum bir ariza, 19 tarih, 2 terkib-i bend, 2 terkib-i bend tarzında şarkı, 10 kıta, 12 müfred bulunmaktadır. Dîvân’ın sonunda İran’ın Kahire konsolosu Dr. Muhammed Mehdi Tebrizi’nin Dîvân hakkında yazdığı takriz yer almaktadır. Dîvân, Abuzer Kalyon tarafından yayımlanmıştır (bk. Kalyon: 2013).

2. Hilyetü’t-Tırâz: Ayşe İsmet Hanım'ın Arapça olarak kaleme aldığı şiirlerinden oluşmaktadır. 1303/1885-86’da Kahire'de basılmıştır.

3. Net’âicü’l-Ahvâl fi’l-Akvâl ve’l- Ef’al: Ayşe İsmet Hanım'ın mensur yazılarını topladığı Arapça kitaptır. Bu eserde kullanılan dil ve üslup, edebiyat araştırmacıları tarafından çok başarılı bulunarak "Makamât dili" olarak adlandırılmıştır. 1305/1887-88’de Kahire'de basılmıştır.

4. Mirâtü’t-Teemmül fi’l-Umûr: Arapça kaleme alınmış olan bu eserde toplumun ahlaki ve sosyal sorunlarına değinilmiştir. 1310/1892-93’de Kahire'de basılmıştır.

5. Lâ Tusluhu’l- Ailât illâ bi’t-Terbiyeti’l-Benât: Bu eserde özellikle bilgili ve kültürlü bir nesil yetiştirmek için kızların eğitimine önem verilmesi gerektiği anlatılmaktadır. 1306/1888-89’da Kahire'de basılmıştır.

Ayşe İsmet Hanım, Dîvân mukaddimesinden de anlaşılacağı gibi nesir yönünden oldukça güçlü bir şahsiyettir. Mısır’ın son dönem edebiyatçılarından olan Mahmud Abbas el-Akkad, Ayşe İsmet Hanım’ın Mahmûd Sami el-Barudi, Mahmûd Safvet es-Saati gibi gibi üstadlardan sonra 19. yüzyılın en ünlü şairi olduğunu ifade etmektedir (Saraç 1995: 132). Ayşe İsmet Hanım Türkçe, Arapça ve Farsçayı bu dillerde şiir yazacak kadar iyi bilmektedir. Mey Ziyâde bu özelliğinden dolayı kitabında onu “Üç Dilli Şaire” olarak tanıtmaktadır (Mey Ziyâde 1965: 69). Özellikle Arapça ve Türkçe yazdığı şiirlerin Dîvân oluşturacak kadar hacimli olduğu da gözden uzak tutulmamalıdır. Şiirlerinde zaman zaman ayet ve hadislerden yaptığı iktibaslar da onun bu alanda da bilgi birikimine sahip olduğunu göstermektedir. Nesirlerinde secili ifadeler dikkat çekmektedir. Kaleme aldığı mersiyeler çok beğenilmiştir. Ayşe İsmet Hanım’ın duygusal yönü şiirlerine de yansımıştır.

Kaynakça

A’işe İsmet Teymûrî (1303). Hilyetü’t-tırâz. Kahire.

Booth, Marilyn (1998). "Al-Taymûriyya Aisha İsmat". Encyclopedia Of Arabic Literature. V.2. London: 763.

İhsanoğlu, Ekmeleddin (2006). Mısır’da Türkler ve Kültürel Mirasları. İstanbul: IRCICA Yay.

Kalyon, Abuzer (2013). Dîvân Şiirinin Nil’deki Sesi Ayşe Teymûrî Divânı. Ankara: Akçağ Yay.

Mahmud Abbas el-Akkad (1970). A’lamü’ş-şi’r. Beyrut.

Mey Ziyâde (Mari Ziyâde) (1965). Şâiretü’t-tali’a A’işe Teymûr. Kahire: Kelimât Yay.

Ömer Rıza el-Kehhâle (1984). A’lâmü’n-nisâ. Beyrut.

Ömer Rıza (1940) "A’işe İsmet Teymûr". İslam Türk Ansiklopedisi. İstanbul.

Saraç, M. A. Yekta (1995). "Türk Edebiyatının Mısır’da Unuttuğu Bir Şair: Aişe İsmet Teymûr." İlmi Araştırmalar Dergisi. (1): 131-140.

Tunç, Semra (2012) Kahire Sarayında Bir Hanım Şair, Çeşm-i Âfet ve Dîvânı. Konya: Palet Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ABUZER KALYON & FİLİZ KALYON
Yayın Tarihi: 24.01.2014
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Ey perî gavgâyı îcâd eyleme

Eyle insâf fürkati yâd eyleme

El virir her câyı gezdim serseri

Nâlemi gadrinle müzdâd eyleme

Bâde-i zevki henüz cân tatmadan

Kırma câmın taşa isnâd eyleme

Her seher ümîdi gözler gözlerim

Kıl kerem ümîdi ber-bâd eyleme

Neşve-i vuslatla gönlüm şâd iken

Hâtırım fürkatle nâ-şâd eyleme

Gün karartma ey sanem Allâh içün

İtinin evkâtın i’yâd eyleme

Sende ey dil nâle-i hicrândan

Halkı bîzâr itme feryâd eyleme

Sabra tâkat yoksa pîrin pendidir

Çek sabûrı terk-i irşâd eyleme

Buldı İsmet fevz-i minnet sabr ile

Mâ’adâdan bahs-i imdâd eyleme

Muhammes Şarkı

Ol gül-i nihâlim kandedir

Zannım yeni gülşendedir

Bildir yerin maksad nedir

Aşk u mezâkım sendedir

(Aşk âteşi tâbındadır)

Yosmam neden mestânesin

Nâz it hemân bir danesin

Uşşâka bir cânânesin

Nâz it hemân bir danesin

(Her dil sana bir bendedir)

Lutf eyle sînen okşayım

Gül gerdeni bir koklayım

Gizli ricamı söyleyim

Öfkenden öldüm n’eyleyim

(Arzum benim bir handedir)

Âhım sana güç gelmesin

Güldür ki engel gülmesin

Lutf it ki cânım yanmasın

Sâyende gönlüm oh disin

(Cânım seninle zindedir)

Servi boyın gördükçe ben

Meftûnıyam ey gül beden

Mestâne göz süzmek neden

Kurbânın olsun cân u ten

(Mâdem ki aşkın bendedir)

Bak hâle ey hûri beden

Sînem benim şu’le fiken

Şefkatle ağlar her gören

Arz eylerim gördükçe ben

(Gönlüm sana efkendedir )

Gel ey perî cennet safâ

İsmet umar senden vefâ

Kâr eyledi câna cefâ

Vir la’l-i nâbından şifâ

(Âb-ı hayâtım andadır)

(Kalyon, Abuzer (2013). Dîvân Şiirinin Nil’deki Sesi Ayşe Teymûrî Divânı. Ankara: Akçağ Yay. 90, 169-170.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Yakup Kadri Karaosmanoğlud. 27 Mart 1889 - ö. 13 Aralık 1974Doğum YeriGörüntüle
2GÜLPERÎ HANIMd. ? - ö. 19. yy.Doğum YeriGörüntüle
3RÂŞİD, Râşid Mehmed Paşad. 1830 - ö. 1876Doğum YeriGörüntüle
4SERSER/SERSERÎ, Çeribaşı-zâde Ali Beyd. 1840? - ö. 1875Doğum YılıGörüntüle
5ÖMERd. 1840 - ö. 1910Doğum YılıGörüntüle
6NÂMÎ, Agopd. 1840 - ö. 1869Doğum YılıGörüntüle
7BEZLÎ, Çankırılıd. 1843 - ö. 1902Ölüm YılıGörüntüle
8SÂ'İB, Hüseyind. 1830 - ö. 24 Ocak 1902Ölüm YılıGörüntüle
9NÂSIH, Mahmûd Nâsıh Efendi, İstanbullud. ? - ö. 1902Ölüm YılıGörüntüle
10SAFÂYÎ, Ali Safâyî Deded. ? - ö. 1834 ds.Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11REŞÎD, Ahmed Reşîd Efendi, Akşehirlid. 1814 - ö. 1865Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12NECÎB, Mehmedd. ? - ö. 1843’ten sonraAlan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13NEBÎ, Şekilid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14HİLMÎ, Abdullâhd. ? - ö. 1757Madde AdıGörüntüle
15ABDULLAH MÂHİR EFENDİd. 1649 - ö. 1710Madde AdıGörüntüle